16 Eylül 2007

From:Aysit Tansel
To:odtu-ou@metu.edu.tr
Time:Sun, 16 Sep 2007 17:41:32 +0300
Subject:[ODTU-OU: 20453] rektorumuzun aciklamasi

Değerli Meslektaşlarım,

Son birkaç gündür üniversite(leri)miz ile ilgili aşırma olayları konusunda basında çıkan yazıları izlemeye çalıştım. Görmeyenlerimiz vardır belki diye, bir arkadaşımın bana yolladığı, rektörümüzün açıklaması dosyasını ilişikte sunuyorum. 14 Eylul 2007 tarihli, Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji ekinde bu konuya genişce yer verildi. Ayrıca, aynı dergide A. M. Celal Şengör, köşe yazısında bu konuyu işledi.12 Eylul 2007 tarihli Hürriyet'te de bu konuda epey ayrıntılı bir yazı vardı. Prof. Dr. Paul Ginsparg ile konuşma yapılmış. Kendisi, "olay ODTU lü profesorlerin sayesinde ortaya çıktı" demiş. Bu konuya emek harcayan, Fizik bölümü başkanı (Prof. Dr. Sinan Bilikmen) ve öğretim üyesi arkadaşlarımı (Özgür Sarıoğlu ve Ayşe Karasu) anmak istiyorum. Aynı yazıda " .... ODTU' lü akademisyenlerin hırslerı sonucu bu olay yaşandı..." beyanatı da var. Tubitak başkanı, Prof. Dr. Nükhet Yetiş ise şöyle demiştir " ... yayınlar dergilere gönderildikten sonra inceleniyor ve öyle yayınlanıyor. En büyük sorumluluk o dergideki editorde." Bu da çok yerinde bir saptamadır. Benim sorum söyle: Neden doktora veya master öğrencilerimiz bu kadar başı boş? Onların , üniversitemiz kaynaklı adres göstererek yaptıkları yayınlardan, veya başka ilgili faaliyetlerden, bölüm öğretim üyelerinin hiç haberleri yok mu? Neden? Evet, öğrencilerimizi kendileri çalışma yapmak, orijinallik göstermek konusunda teşvik edeceğiz, ama, birincil olarak, önce, ders alıp bölüm gözetiminde yeterlik vermek sonra bir danışman gözetiminde tez yazarak kendisini ispatlamasını beklediğimiz öğrencilerimizin, bunun dışında, neler yaptıklarından, neden öğretim üyelerinin haberi yok? Şu anda uzaktan izlediğimiz bir öğrencinin benzer faaliyetine müdahale hakkımız var mı?

Saygılarımla,
Prof. Dr. Aysit Tansel