11 Eylül 2007

From: Ali Alpar
Reply-To: Turk Astronomlari arasi haberlesme
Subject: [Ileti 761] Akademik Dürüstlük Tartışmaları
Date: Tue, 11 Sep 2007 13:50:28 +0300

Merhaba,

Son günlerdeki tartışmalara biraz açıklık getirmek istiyorum. Söylediklerimin bazıları malumu ilam kabilinden laflar olacak, ister istemez.
  1. Akademik dünyada “aşırma” vb etik ihlalleri artık çok yaygın ve öteden beri tartışılıyor. Bunu kendi ülkemizde de biliyoruz ve tartışıyoruz. Hakemlik sisteminin kötü işlediği, editörlerin de sorumlu olduğu vs de doğru, ama bu da aşırma yapanların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Yapılması gereken “bizde yok” veya “başkalarında da var” yerine burada “biz” ülkemiz, kurumumuz, disiplinimiz vb olabilir) olayları tanımak, ve etik yanlışları deşifre etmeye çalışmaktır. İşin yaygın olması, özellikle gençlere de yönelik olarak, ama hepimiz için, en basit etik ilkeleri de açık seçik, tekrar tekrar ortaya koyma gereğini getiriyor. Türkiye’de patlayan son örneklerin ardından dünyanın çeşitli yerlerinde tartışma sürüyor. Bana ODTÜde bir arkadaşımın ilettiği web adreslerinden bir tanesini ilgi çekici bir örnek olarak alıntılıyorum. Konunun genişliği, boyutlar ve hassasiyetler açısından ilginç. http://www.math.columbia.edu/~woit/wordpress/?p=590
  2. Türk astronomlarının iletişim listesi İLETİ’ye konuya adı karışan bazı meslektaşlarımızdan açıklamalar geldi. Nature'da söz konusu edilen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi kökenli makalelerin bazılarıyla ilgili "plagiarism" iddialarında alıntıların orijinal kaynağı olduğu söylenen makalelelerin yazarlarınca bu iddiaların reddedilmiş olması güzel bir haber. Ancak iddianın tümünün kesinlikle reddedilebilmesi için tabii ki bunun söz konusu tüm makaleler için geçerli olması gerekir. Umalım ki öyledir. İLETİ'deki mesajlarda öne atılan diğer savlar “biz böyle yapmadık” değil de, “bu davranışlarda etik açıdan sorun yoktur” şeklinde:
  3. Benzer konulardaki makalelerin giriş kısımlarında ayni cümlelerin yer alması tabii ki kaçınılmaz birşey değil. Çok yaygın olması bu usulün doğru olduğunu göstermez.
  4. Kendi makalelerinden aktarma yapmak da yazarın hakkı değildir. Birincisi bu makalelerden bir tanesi özgünse diğerlerinde tekrarlanan ayni metin artık özgün bilimsel katkılar içermiyor demektir. İkincisi, bunlar ayrı dergilerde tekrar tekrar yayınlandığında demek ki farklı, yeni olduğu iddia edilen çalışmalar olarak sunuluyorlar. Bir makaleyi farklı makalelermiş gibi yayınlayarak bunu özgeçmişinize ayrı ayrı işler yapmış gibi yansıtmak bir yanıltmaca.
  5. ODTÜdeki olayı ortaya çıkaran öğretim üyeleri elbette doğru bir iş yapmışlar. Olayı ortaya çıkarmak ne onların açısından ne de onların tetiklediği bir araştırma sonunda başka kaynaklı olayları da ortaya çıkaranlar (arxiv yetkilileri) açısından eleştirilecek bir davranış değil. Hele “kozmoloji üzerinde başkalarının da çalışmasının istenmediği” gibi bir yorumu anlamak mümkün değil: her bilim dalında herkes bilimsel araştırma yapabilir ve yayınlayabilir, ama bunu bilimsel yöntem ve etik kuralları dışında yapmak bir hak değildir.
  6. Madalyonun öbür yüzünde Nature'daki makalenin de eleştirilecek yönleri var. Başlıktaki kelimelerin seçimi önyargılı değilse en azından duyarsız ve Türk fizikçilerini topluca suçlar mahiyette. Ayrıca makalede de söylendiği gibi bu olay yine Türk fizikçileri tarafından ortaya çıkarılmış, ODTÜ tarafından da takibe alınmış ve cezalandırılmış. Kanun ve yönetmelikler yetersizse değiştirilebilir ama en azından var olan kanuni çerçeve içinde doğru bir takibat yapılmış olduğu umarım söylenebilir.
  7. Ancak bu tür olayların her yerde olduğu (ki doğrudur) yapılmasını mazur göstermez. Başkalarından gizlemenin (bu mümkün olsaydı bile) ulusal onurumuz açısından gerekli olduğunu hiç anlamıyor ve kabul etmiyorum. Önce kendine güven, doğru iş yapmaya çalışmak; bilim adamı ve eğitici olarak mesleki sorumluluk ve yurttaşlık sorumluluğu gereği olarak da etik ihlallerini görmezden gelmemek gerekir. Son olarak etik konuların yapana göre, söyleyene göre, kısmi veya az olmasına göre, metnin niteliğine göre (makale, kitap, çeviri vs) “hafiflik” kazanmadığını da hatırlamak lazım. Bir yerde hatalı olan kişi başka bir yerde yanlış yere suçlanmışsa, bir başka yerde de çok başarılı katkılar yapmışsa, hatası ortadan kalkmaz, başarısı da yok olmaz.
Saygılarımla,
Ali Alpar